“Herkes kendi en iyisine ulaşabilir” Bölüm 2

Ekrem Memnun ile gerçekleştirdiğimiz üç bölümlük röportajın 2. bölümünü sizlerle paylaşıyoruz. 1. bölüme aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. Keyifli okumalar.

Bölüm 1

Bölüm 2

‘Oyuncuya gerçek potansiyelinin ne olduğunu hissettirmek, bunu buldurmak en önemlisi.’

Bunu başarabilmek için oyuncunun da o konan hedefe inanması gerekmiyor mu?

Tabii ki. Oyuncuya gerçek potansiyelinin ne olduğunu hissettirmek, bunu buldurmak en önemlisi. Benim bu kadar sene içerisinde gördüğüm, sadece oyuncular değil; çoğu insan hedef belirlemeyi bilmiyor. Gerçek hedefinin ne olduğunu bilmiyor. Hedefin ne diyorsun, maç kazanmak, şampiyon olmak diyor. Peki, şampiyon olunca ne olacak, maçı kazanınca ne olacak? Bunları düşündürmeye başlayınca değişim başlıyor: Şampiyon olunca Avrupa’da oynayacağım. Oynayınca ne olacak? Orada da şampiyon olmak. Bunu istiyor. Peki, orada olunca ne olacak? Çok para kazanacağım. Çok para kazanınca ne olacak? Atıyorum, tekne alacağım; o zaman ne olacak? Mutlu olacağım. Mutlu olunca ne olacak?

Sonra mutluluğun tanımına giriyorsun ve ancak o zaman kendinden daha büyük hedefleri olduğu çıkıyor ortaya. “Ben mutlu olunca etrafımdaki insanlara mutluluk yayacağım, onları mutlu etmeye çalışacağım”. Bir sporcumun Türkiye’de kadın sporunu değiştirmek hayali var. Bir sürü kadının spor yapmasına olanak sağlamak, doğru yolu göstermek hayali var. Üzerine sorgulayarak konuşunca bunlar ortaya çıkıyor.

Benim gördüğüm, bunları ortaya çıkarabilirsen; insanların kendinden büyük hayalleri hedefleri olunca, yaptıkları işe daha çok bağlanıyorlar. Ben bunları göstermekten, bunları ortaya çıkarmaktan zevk alıyorum. Daha derine girmek, doğruyu göstermek, bunları nasıl yapabileceğini keşfettirmek…

 

Konuştuğunuz zaman herkesin birçok hedefi var. Sizce insanlar hedeflerini doğru seçiyor mu?

Hedefin doğru planlanması lazım. Doğru planlamazsan ya da nasıl ulaşacağını bilmezsen büyük hayal kırıklıkları yaşanabilir. Genelde hedeflerin çoğu sonuç odaklı. Sonuç odaklı hedefler koymakta bir sorun yok, herkes sonuca varmak istiyor ama sonuç odaklı hedefler, doğru planlanmadığında yıkıcı olabilirler.

Biraz açabilir misiniz?

Diyelim, maçı kazanmak istiyorum, hedefim bu. Kaybedince ne olacak? Yani bu kadar yaptığın iş, üzerine çalıştığın detay ortadan mı kalkacak, emeklerin boşa mı gidecek? Sen daha eksik bir insan mı olacaksın? Bütün ortaya koyduğun çalışma, insanlığın, değerin, kıymetin, emeğin sadece bir maçı kazanmakla ya da şampiyon olmakla mı ölçülecek? Kazanamayan iyi değil mi? İşin sonunda zaten bir takım, bir kişi şampiyon oluyor. Şampiyon olamayanlar iyi değil mi?

Benim amacım, yapmaya çalıştığım, insanlara doğru hedefler koyup ulaşmalarını sağlamak. Bu tabii bir günde olmadı, zaman içinde evrildi. Üzerine çalıştıkça ben de geliştim. İnsanın sürekli gelişmesi gerektiğine inanan biriyim. Gelişmekle ilgili araştırma yapmayı, uğraşmayı çok seviyorum. Zevk alıyorum bundan. İlk başladığım gün ben de böyle değildim.

“Doğru şeyleri yapıp kazanamayınca daha az kıymetli bir insan mısın?”, insanlara bunu öğretmek istiyorum. Yani süreç odaklı olmak lazım. Sonuca ulaşmak için de süreci çok iyi yönetmek lazım. Sürecin doğru planlanması lazım.

‘İnsanın geliştirebileceği şeyler belli; mesleki bilgini geliştirebiliyorsun, bedenini geliştirebiliyorsun. Bir de zihnini geliştirebiliyorsun.’

Aether Academy’i bu yüzden mi kurdunuz? İnsanlara hedeflerini keşfettirmeye mi çalışıyorsunuz?

Otuz yıl antrenörlük yaptım, çalıştığım insanlardan hep maksimum performansı almaya çalıştım. En son, milli takım antrenörlüğü yaptığım dönemde ilk defa düşünmek için çok zamanım oldu. Oturup geçmişe bakıp, ne yaptık, neyi yapamadık, neyi daha iyi yapardık, diye gözden geçirdiğimde bu otuz yıllık zamanın çoğunu, insanları içinde olduğu ana getirmeye, motive etmeye çalışarak geçirdiğimi gördüm. Çoğu kişinin, işin teknik kısmına çalışırken zihinsel bölümü doğru kullanamadığını gördüm. İlk başlarda ben de tecrübesizdim diyelim. Ben de çok önem vermedim bunlara. Ama zaman içerisinde maksimum performansın bir bütün olduğunu gördüm. İnsanın geliştirebileceği şeyler belli; mesleki bilgini geliştirebiliyorsun, bedenini geliştirebiliyorsun. Bir de zihnini geliştirebiliyorsun. Şimdi biz sporcuları çok çalıştırıp; teknik, taktik becerilerini geliştirmeye, bedeni geliştirmeye çalışıp, zihin kısmını eksik bıraktığımızda gerçek potansiyel ortaya çıkamıyor. En büyük sorun bu.

‘Aether Academy, 3 bölümden oluşuyor: fiziksel antrenman, zihin dersleri ve nefes+mindfulness eğitimi.’

Fiziksel çalışma kadar zihinsel çalışmanın da önemli olduğunu mu vurguluyorsunuz?

Herhangi bir spor karşılaşmasından sonra röportaj yapılırken, “Ne oldu, maçın sonu neden böyle oldu?” diye sorulduğunda kötü giden bir maçtan sonra ilk söylenenler, “Konsantrasyonu kaybettik, yeterince motive olamadık, benzin bitti kondisyonumuz yetmedi”. Bu faktörler konuşuluyor. Yani performansın bir bütün olduğunu; beden, mesleki bilgi ve zihin; bunlardan herhangi biri eksik olduğunda hiçbir zaman maksimumunu ortaya çıkaramadığını gördüm. Ve bunun için, kişinin gerçek potansiyelini ortaya çıkarabilmesi amacıyla bu üçünü doğru şekilde geliştirip, doğru kullanmayı öğrenmesi gerektiğine inandığım için, insanların en büyük performans kaybının -sayısız zaman kaybı, emek kaybı, para kaybı- sadece bunları geliştirerek ortadan kalkabileceğine inandığım için, bu konuda insanlara destek vermek için Aether Academy’i kurdum.  Aether Academy, 3 bölümden oluşuyor: fiziksel antrenman, zihin dersleri ve nefes+mindfulness eğitimi.

Buraya kimler gelebilir?

Sporcular, beyaz yakalılar, 12 yaş üzeri öğrenciler, yani hayatında kendisinin en iyi versiyonuna ulaşmak isteyen ve gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak isteyen herkes gelebilir. Performans bir bütün. Bedensel kısım, performansın bir parçası; zihinsel kısım bir parçası, meslek kısmı bir parçası…

‘Çalışmak ayrıştırıcı bir özellik olmaktan çıktı; herkes çok çalışıyor’

Burada ne öğretiyorsunuz?

Artık çok çalışmak bir özellik değil. Çok çalışmayanın ve doğru çalışmayanın, performansta öne geçmesi, başarılı olması mümkün değil. Çalışmak ayrıştırıcı bir özellik olmaktan çıktı; herkes çok çalışıyor. Peki diğer kısımları doğru yapabiliyor musun? Dinlenmeyi doğru yapabiliyor musun? Günlük performans verdiğin alanda yaşadığın stresten kurtulmayı, bunu yönetmeyi becerebiliyor musun?

Performansını geliştirmek, herkes için her zaman daha iyisini yapmak mümkün. Bunu en doğru şekilde yapmayı öğrenmek isteyen herkes, bizim yöntemimizle performansını arttırabilir, daha iyiye ulaşabilir. Aether Academy’de kendini geliştirmek isteyen, öğrenmek isteyen herkese servis veriyor, destek olmaya çalışıyoruz.

 

Kişiye özel bir program mı uygulanıyor?

Evet, kişiye özel planlıyoruz çünkü hepimizin yapısı ayrı; fizyolojisi, ihtiyaçlarımız ayrı. Biz özellikle dinlenme (recovery) bölümüne birtakım ölçümler yaptıktan sonra, yaşam alışkanlıklarını öğrendikten sonra, ekipteki beslenme ve egzersiz uzmanlarıyla birlikte karar veriyoruz. Tamamen kişiye özel. Günlük sıvı alımı ne kadar olacak, nasıl olacak? Günlük beslenme nasıl olacak? Performans odaklı beslenme nasıl olacak? Enerjini nasıl optimize edeceksin? Onu doğru kullanmak ne kadar elinde? Bu konuda bilinçlendiriyoruz. Bir eğitim veriyoruz. Yaşam alışkanlığı kazandırmak istiyoruz.

Egzersiz de aynı şekilde. Herkesin performans alanı farklı. Profesyonel bir sporcuyla ofiste çalışan bir insanın performans alanları farklı. Bunların bedende kullanacağı kas grupları farklı. Ama hepimizin ne olursa olsun bakımlı, sağlıklı bir bedene ihtiyacımız var. Bunu nasıl en enerjik hale getireceğiz? Orda nasıl tutacağız? Nerelerinin güçlenmesi lazım, nereleri zayıf? Onunla ilgili bir egzersiz planı, tamamen kişiye özel, beslenme planı çıkıyor, bunu da bir eğitimle danışanlarımızla paylaşıyoruz. Yaşam alışkanlığı haline getirmeleri için bir aplikasyon ile de günlük takip ediyoruz.